ABD’deki Duke Üniversitesi’nde cüce lemurlarda kış uykusu üzerine yapılan araştırmada, insanlarda da kış uykusunun kalp durması ve felç üzere hastalıklara yeterli gelebileceği kaydedildi. Uzmanlar, insanların kışın daha fazla uyumasının doğal olduğunu; azaltılmış ışığa maruz kalmanın, bedene insanı daha uykulu yapan bir hormon olan melatonin üretmesini söylediğini aktardı.
Daily Mail’in haberine nazaran; kimi bilim insanları ise kış uykusunun birçok hastalığın getireceği hasarı önleyeceğini, kıtlığı savuşturacağını ve hatta uzay seyahatini mümkün kılacağı bir dizi potansiyel yarar sağlayabileceğine inanıyor.
‘Ömrü uzatabilir’
Konu hakkında açıklama yapan Duke Üniversitesi’nden Dr. Marina Blanco, “İnsanlarda kış uykusuna yatmayı sağlamak kurgudan çok bilime yakın olabilir. Güç krizlerinden, mevsimsel yiyecek eksikliğinden kurtulmamıza ve organ hasarını önleyerek önemli yaralanmalarla başa çıkmamıza ve ömrü uzatmamıza yardımcı olabilir” dedi.
Kuzey İspanya’daki Atapuerca’da, dünyanın en kıymetli fosil alanlarından biri olan Sima de los Huesos (kemik çukuru) isimli bir mağarada bulunan kemiklerden elde edilen ispatlar, yüzbinlerce yıl evvel erken insanların kış boyunca çok soğuklarda uyuyarak hayatta kalmış olabileceğini gösteriyor.
‘Kış uykusuna yattılar’
L’Anthropologies mecmuasında yayınlanan bir makaleye nazaran, mağaradaki fosiller, kemik büyümesinin her yıl birkaç ay boyunca bozulduğunu düşündüren mevsimsel değişimler gösteriyor.
Araştırmacılar, bu erken insanların kendilerini “kısıtlı besin kaynakları ve kâfi beden yağı depoları ile soğuk şartlarda uzun müddet hayatta kalmalarına yardımcı olan metabolik durumlarda” bulduğunu sav ediyorlar. Öbür bir deyişle, kış uykusuna yattılar.
İnsanlar artık kış uykusuna girmese de, artan deliller bunu yapmak için biyolojik donanımı taşıyabileceğimizi gösteriyor.
Bu donanımın genlerimizde yattığını söyleyen Dr. Blanco, “Diğer memeliler üzere beşerler da kış uykusuna yatmak için biyolojik ‘makineye’ halihazırda sahip olabilir lakin gerekli tüm süreçleri nasıl etkinleştireceğimizi, düzenleyeceğimizi ve koordine edeceğimizi bulmamız gerekiyor” dedi.
