Ekonomik kriz dokuma eserlerinin fiyatlarını katladı. Adana’da bir yıl içerisinde perdenin metresi 30 liradan 100-120 liraya; kışlık halı fiyatı 125-150 liradan 250’ye; 4 mevsim halının metrekaresi 200 liradan 300’e; battaniyenin fiyatı 200 liradan 600’e; uyku setlerine 500 liradan bin liraya; bornoz grubu 300 liradan 900’e yükseldi. Kefen bezi de artırımlardan etkilendi, bezin en düşük metre fiyatı 10 liradan 27 liraya yükseldi.
‘Siftah yapamıyoruz’
Mezopotamya Haber Ajansı’nda yer alan habere nazaran, Adana esnaflarından Kemal Alp, artırımlar nedeniyle iş yapamadıklarını belirtti. Halı, battaniye uyku setlerini, bornoz ve başka tüm eserlere fahiş artırımlar yapıldığına dikkati çeken Alp, “Milletin alım gücü düştüğü için mecbur kalmadıkça almıyorlar. Satışlarımız yüzde yüz düştü. Satışlar yok. Bazen geliyor günlerce siftah yapmadan dükkanı kapatıyoruz. Masraflarımızı karşılamıyor” dedi. Fabrikaların artırımları döviz ve hammaddeye bağladıklarını lakin döviz kuru niyet fiyatların düşmediğini lisana getiren Alp, “Bir kontrol sistemi olmayınca keyfi olarak fiyatları artıyorlar. Malı ne kadar satılırsa o kadar fiyat artışı yapıyor. Merkezi bir kur yok, keyfine nazaran bir kur endeksliyorlar. Kur niyet tekrar fiyat düşmüyor. Bir denetleme sistemi kurması gerekir. Tahlil budur” diye konuştu.
‘Bitme noktasındayız’
Manifaturacı Mehmet Tatlı Akın ise, geçen yıl 8 lira olan nevresim kumaşını bu yıl 25 liraya; halı polarının kilosunu 40 liradan 125’e, pikenin metresini 18 liradan 50’ye, kaliteli çarşafın metresini 18 liradan 45’e, kefen bezinin metresini ise 10 liradan 27 liraya fabrikadan aldıklarını aktardı. Esnafın durumunu “bitme noktası” biçiminde özetleyen Akın, “Bir buçuk yıldır sattığımız eseri, birebir fiyatla alamıyoruz. Gün geçtikçe her şeye artırım geliyor. Artık millet mecbur kalmadıkça eser almıyor. Gün geliyor siftah yapmıyoruz. Her gün bu işi bırakıp ne iş yapsam diye düşünüyor. Yaptığımız iş masrafları bile karşılamıyor” halinde konuştu.
