Koç Topluluğu’nun yurt içindeki ve yurt dışındaki bayileri ve yetkili servisleri ile fikir alışverişinde bulunmak üzere düzenlediği klasik Anadolu Buluşmaları’nın 30’uncusu gerçekleştirildi. 10 bini aşkın iş ortağını dijital ortamda bir ortaya getiren aktifliğe Koç Holding İdare Heyeti Lideri Ömer M. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu ve Koç Holding Küme Liderleri katıldı.
Koç Holding Ekonomik Araştırmalar Koordinatörü Ahmet Çimenoğlu’nun moderatörlüğünü üstlendiği oturumda ise Bilkent Üniversitesi İktisat Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Refet Gürkaynak ile Kamuoyu Araştırmacısı ve Siyasal Bağlantı Uzmanı Dr. İbrahim Uslu iktisat ve siyaset gündemini kıymetlendirdi.
‘Cumhuriyet bedellerine sarılarak, emin adımlarla ilerliyoruz’
Ömer Koç, yaptığı konuşmada “Kurucumuz merhum Vehbi Koç’un Cumhuriyetle neredeyse eş vakitli olarak temellerini attığı Koç Topluluğu, dört sene sonra ülkemizin az sayıdaki asırlık kurumlarından birisi olacak. Bir asır boyunca, Vehbi Bey’in ‘Ülkem varsa ben de varım, demokrasi varsa hepimiz varız’ unsuru doğrultusunda, memleketimizin ekonomik ve toplumsal gelişimine öncülük etmeyi görev bildik. Ne keyifli ki, geriye dönüp baktığımızda, artık memleketimizin tarihine mâl olan, milletimize büyük yararlar sağlayan pek çok teşebbüste ve projede Koç Topluluğu’nun izi, çalışanlarımızın ve sizlerin emeği var. Lakin, her daim vurguladığım üzere, bizim asıl başarımız tüm paydaşlarımız nezdindeki güçlü prestijimizdir. Geçmişimizin verdiği özgüvenle, daima geliştirdiğimiz kurumsal yeteneklerimizle ve hepsinden değerlisi Büyük Başkan Mustafa Kemal Atatürk’ün bize miras bıraktığı Cumhuriyet bedellerine sarılarak, ülkemizin ve topluluğumuzun daha da parlak olacağına inandığım ikinci asrına emin adımlarla ilerliyoruz” tabirlerini kullandı.
‘Belirsizlik süreci yakın vakitte sona ermeyecek’
Konuşmasında global ve ulusal ölçekteki ekonomik ve politik gelişmelere de dikkat çeken Ömer M. Koç, “Tüm işlerimizde son derece hesaplı olmamız ve basiretle davranmamız gereken bir periyotta bulunduğumuzu vurgulamak istiyorum. Masraflarınıza dikkat etmenizi, çok elzem olmayan harcamalarınızı ertelemenizi ve nakit akışlarınızı yakından takip etmenizi özellikle rica ederim. İçeride ve dışarıda iktisat üzerindeki olumsuz tesirleri artık açıkça hissedilen belirsizlikler süreci maalesef yakın vakitte sona ermeyecek” dedi.
‘Ödediğimiz vergiler, ülkemiz vergi gelirlerinin yüzde 7,5’i’
“Koç Topluluğu olarak, tüm bu belirsizlikler içerisinde risklerimizi basiretle yönetirken, sağlam ve argümanlı bir gelecek vizyonuyla uzun devirli amaçlarımıza de odaklanıyoruz” diyerek kelamlarını sürdüren Ömer M. Koç, “Topluluk olarak ülkemizin geleceğine olan inançla yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Yalnızca son 5 yılda 9,4 milyar dolar yatırım harcaması gerçekleştirdik. Kombine gelirlerimiz, Türkiye ulusal gelirinin yüzde 8’ine muadil. Şirketlerimiz, ülkemiz ihracatının yüzde 7’sini gerçekleştiriyor. Ciro büyüklüğüne nazaran en büyük 10 şirketin 4’ü, en çok ihracat yapan birinci 10 şirketin 3’ü ise Koç Topluluğu’ndan. Son 10 yılda, topluluk olarak ödediğimiz vergiler, ülkemiz vergi gelirlerinin yüzde 7,5’ine tekabül etmektedir. Özel bölüm Ar-Ge yatırımının yüzde 7’sini gerçekleştiriyoruz. Türkiye’nin en büyük fikri haklar portföyüne sahibiz. Borsa İstanbul’da halka açık şirketlerimizin piyasa kıymeti, toplam piyasa bedelinin yüzde 21’i. Dünyanın en büyük şirketlerinin listelendiği Fortune Küresel 500’de bu yıl da ülkemizi temsil eden tek şirket olduk. Bu sonuçlar elbette bize gurur veriyor. Lakin, Koç Topluluğu için en bedelli gösterge paydaşlarımız nezdindeki prestijimizdir. Ne memnun ki, uzun yıllardır ülkemizin en prestijli markası gösterilmenin de gururunu yaşıyoruz” şeklinde konuştu.
‘Riskler karşısında topluluk olarak dirençliyiz’
Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu da “Güçlü bilançomuz, istikrarlı portföy yapımız, yurt dışı gelirlerimiz ve risk idare politikalarımız sayesinde, ekonomik konjonktürden kaynaklanan riskler karşısında topluluk olarak dirençliyiz. Tüm bu uğraşlarımızın sonucunda elde ettiğimiz finansal sonuçlar elbette çok kıymetli. Lakin, Ömer Bey’in de vurguladığı üzere, bizim en değerli varlığımız, ülkemizde ve dünyada, tüm paydaşlarımız nezdindeki prestijimiz. İdare ideolojimizin merkezinde insan kaynağımız var. Forbes mecmuasını yayınladığı ‘Dünyanın En Uygun İşverenleri’ araştırması listesinde, son 6 yıldır olduğu üzere bu yıl da Türkiye’nin bir numaralı patronu seçilmiş olmaktan gurur duyuyoruz. Dünya genelinde de Koç Holding olarak 161’inci en uygun patron pozisyonundayız. Operasyonlarımızı daha verimli hale getirmek, içinde bulunduğumuz rekabetçi ortamda müşterilerimize daha güzel bir tecrübe yaşatmak için makine öğrenmesi, yapay zekâ, doğal lisan sürece ve objelerin interneti üzere dijital teknolojileri aktif biçimde kullanıyoruz. Bildiğiniz üzere, işlerinizi büyütmek, rekabete karşı güçlendirmek ve yararlarınızı artırmak için siz değerli bayilerimizi başından beri bu dijital dönüşüm çalışmalarının da kıymetli bir paydaşı olarak görüyoruz. Sizlerin de merkezinde olduğu geniş ekosistemiz sayesinde, elde ettiğimiz dataları ileri analitik usullerle manalandırarak iş süreçlerimizi düzgünleştiriyor, dönüştürüyor ve yine tasarlıyoruz. Karar alma süreçlerimizde bilginin gücünü kullanıyor, gerçek alanlara odaklanıyoruz” biçiminde konuştu. Çakıroğlu kelamlarını şöyle sürdürdü:
‘Uzun vadeli perspektifle yatırımlarımızı sürdürüyoruz’
“İçinden geçilen tüm zorluklara karşın; Koç Topluluğu olarak ülkemizin geleceğine güveniyor ve uzun vadeli perspektifle yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Kaideler ne olursa olsun; faaliyette bulunduğumuz tüm bölümlerde işlerimizi büyütmeye ve yeni eserlere yatırım yapmaya kararlılıkla devam ediyoruz. Teknolojinin getirdiği imkânları kullanarak; tüketiciye daha aktif ulaşacak, onun gereksinimine en uygun yanıt verecek, şahsileştirilmiş eser ve hizmetleri sunacağız. Bu noktada bilhassa altını çizmek isterim ki; teknolojik imkânlar ne kadar gelişirse gelişsin; sizlerin müşterilerimizle kurduğunuz eşsiz alaka; topluluğumuzun rekabetçi gücü olmaya devam edecek. Markalarımızın prestijini sizlerle birlikte daha da güçlendireceğiz. Muvaffakiyetle devam ettirdiğiniz işleri sizlerden devralacak yeni jenerasyonları, kızlarınızı ve oğullarınızı misyona layıkıyla hazırlamanızı hassasiyetle rica ediyorum. İşlerinize daha fazla odaklanmanızı ve kaynaklarınızı en âlâ bildiğiniz alana, yani temel işlerinize tahsis etmenizi bekliyorum. İşletme sermayenizi, nakit akışınızı, masraflarınızı ve borçluluğunuzu azami dikkatle yönetmenizi tavsiye ediyorum. Sizlerle görüş alışverişinde çok değer veriyoruz. Bağlantımız yalnızca bu toplantılarla sonlu olmadığını, kapımızın sizlere sürekli açık olduğunu tekrar hatırlatmak isterim.”
