Cumhuriyet muharriri Barış Pehlivan, bugünkü “Sedat Peker’in toplattığı kitap” başlıklı yazısında, 2017 yılında Gazeteci Gülşen İşeri tarafından kaleme alınan “Ömrümce Ağladım” isimli kitaptan bahsetti. Kitapta hem oyuncu Sayın Nur’un hayatı hem de eşi Müslüm Gürses’in bilinmeyenleri anlatılıyordu.
Pehlivan’ın yazısı şöyle:
Yayıncı Doğan Kitap, silahlı şahıslar tarafından basıldı.
Kendilerini “Sedat Peker’in adamları” diye tanıttılar. Kitapta yer alan şu küçük Müslüm Gürses anısından rahatsızdılar:
“Sadece halk değil, değerli bireyler de ‘Baba’ diyerek elini öpüyordu. Onlardan biri, bir davette Müslüm Gürses’in yanına gelmişti, yanında da muhafazalar vardı. Müslüm Gürses şaşırdı, eğilip ‘Baba’ diyerek elini öptü Gürses’in bu meçhul kişi, sonra da uzaklaştı adamlarıyla…
Müslüm Gürses, Nevzat Bey’e dönüp ‘Kim bu lavuk, tanımadım’ diye sordu. Nevzat Beyefendi de ‘Sedat Peker abi’ dedi. Müslüm Gürses gülmeye başladı, ‘Öyle mi, ayıp ettik adama!’”
Yayınevini basan şahıslar “Reis kimsenin elini öpmez. Peker’i küçük düşürdünüz” dedi. Ve çabucak gerisinden tehdit geldi: “15 gün içinde gereğini yapmazsanız, biz yapacağız!”
Yazar Gülşen İşeri’nin oturduğu meskenin adresini yayınevi yetkililerine söylediler. Evet, tanınan tarihten gülümseten bir anekdot, müellifin vefatla tehdit edilmesine varmıştı.
Sonunda ne mi oldu?
Yayınevi tüm piyasadan “Ömrümce Ağladım” kitabını geri çekme kararı aldı. Toplatılan kitaplar imha edildi. Şahitlerinin aktardığı o iki paragraf kitaptan çıkarıldı. Sansürlenmiş yeni baskı okurla buluştu.
Konuyla ilgili görüştüğüm Doğan Kitap Yayın Direktörü Cem Erciyes, “Biz aslında Saygıdeğer Nur’un da isteğini yerine getirdik, bu türlü yaparak. Kendisi vefat ettiği için daha fazla konuşmak istemiyorum” dedi.
Şimdi…
Hani bugün Sedat Peker’e operasyon yapılıyor ya…
Aynı kişi devlet tarafından makbul göründüğü günlerde böylesine utançlar da yaşandı. Bir kitap sessiz sedasız yok edildi.
O sessizliği, bu satırlarla yırtmak istedim.