Boğaziçi Üniversitesi protestolarına Diyanet de dahil oldu. Hutbede, “Gençlerimiz, geleceğimizdir, umudumuzdur. Onların insanlığa yararlı, ulusal ve manevî bedellerine bağlı, şuurlu ve ülkü sahibi fertler olarak yetişmeleri için daima birlikte uğraş gösterelim.” Tabirleri kullanıldı.
Hutbenin tamamı şöyle:
“GENÇLERİMİZ: EN BÜYÜK İMKÂN VE ZENGİNLİĞİMİZ
Muhterem Müslümanlar!
Gençlik, insan ömrünün baharıdır. Hayallerin ve fikirlerin yeşerip geliştiği, güç ve heyecanın dorukta olduğu periyottur. Gençlik düzgün değerlendirildiğinde bireye dünya ve ahiret saadetini kazandıracak, aksi halde ise pişmanlıkla anılan yıllara dönüşecektir. Hakikaten Peygamberimiz (s.a.s) “İhtiyarlık gelmeden evvel gençliğin değerini bilin!”1 ihtarında bulunur. Sevgili Peygamberimizin muştusuna nazaran, Allah’a kulluk şuuruyla yetişen genç, dehşetli kıyamet gününde arşın gölgesi altında korunacaktır.
Sevgili Genç Kardeşim!
Sen, artık hayatının en değerli anındasın. Aziz milletimizin ve insanlığın umudusun. Çünkü sen, Hz. İbrahim’in tevhid çabasını, Hz. İsmail’in teslimiyetini, Hz. Yusuf’un onurunu, Ashâb-ı Kehf’in samimiyetini ve Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.s) hak davasını kuşandığı çağdasın. Hz. Asiye’nin imanını, Hz. Meryem’in ahlâkını, Hz. Hatice’nin cüretini, Hz. Âişe’nin ilim aşkını gönlüne nakşedecek yaştasın.
Genç Kardeşim!
Aziz Müminler!
Gençlerimiz, geleceğimizdir, umudumuzdur. Bizi güçlü kılan en büyük imkân ve zenginliğimizdir. Her bir gencimiz bizim için başka bir bedeldir; ilgiyi, güzelliği, dayanağı ve sevgiyi hak etmektedir. Onların insanlığa yararlı, ulusal ve manevî bedellerine bağlı, şuurlu ve ülkü sahibi fertler olarak yetişmeleri için daima birlikte uğraş gösterelim.
Hutbemi imanları ve faziletli duruşlarıyla Kur’an-ı Kerim’de örnek gösterilen Ashâb-ı Kehf hakkındaki şu ayet-i kerimeyle bitiriyorum: “Şüphesiz onlar, Rablerine inanmış birkaç genç yiğitti. Biz de onların hidayetlerini artırmıştık!”3”