Çocuk Esirgeme Kurumu’nda büyüyen ve devlet memuru olan Y.Ö. 19 yıllık memuriyet hayatının 11 yılını geçirdiği İstanbul Üniversitesi’nde olağan dışı işlere şahit olmaya başladı. Bir firmanın usulsüzlük yaptığını düşünen Y.Ö., firmanın sahipleri AKP devrindeki Sultangazi Belediyesi’nde şube müdürüyken İstanbul Üniversitesi’nin Sıhhat, Kültür ve Spor Daire Başkanlığına getirilen Y.P. ve KHK ile daima emekçi takımına geçen F.A.’ydı.
2015-2020 yılları ortasında bu firma üniversiteden birçok sefer ihale almıştı. F.A. takıma geçince 20 Kasım 2019 tarihinde sermayedeki hissesini öbür bir isme devretti, Y.P. ise zati resmi olarak görünmeyen ortaktı.
Y.Ö. 28 Temmuz 2016 tarihinde Üniversite Senatosu tarafından kabul edilen Kusur, Yolsuzluk ve Usulsüzlüklerin Bildirilmesine Ait Yönerge mucibince yapılan usulsüzlükleri lisana getirmeye başladı. Bu usulsüzlükler gündeme geldikçe de Y.Ö.’nün vazife yeri değiştirildi. Mart 2020’den bugüne Y.Ö. hakkında 3 farklı disiplin soruşturması açıldı, 8 defa vazife yeri değişti. Y.Ö. hepsine yönetim mahkemesinde dava açtı ve şu anda üniversitenin kararlarına ait hala 4 başka iptal davası sürüyor.
Ölüm tehdidi aldı
Y.Ö. bunları bildirdiği için meslek omurundaki meselelerin yanında bir de artık tehdit almaya başladı. Argümana nazaran Y.P. ve F.A. kendileri hakkında şikayette bulunan Y.Ö.’yü toplumsal medyadan tehdit etti. Y.P. “Seni öldürürüm” dedi, F.A. ise “Bana verdiğin dilekçeleri geri çekeceksin, yoksa gemileri yaktım. Seni öldürürüm” diye tehditte bulundu. Y.Ö. her iki isim hakkında da tehdit edildiğine ait bir şikayette daha bulundu. Bakırköy 1. Aile Mahkemesi, Y.Ö.’ye yaklaşmamaları konusunda Y.P. ve F.A. hakkında 2 ay önlem kararı verdi.
ANKA