Karar gazetesi muharriri Akif Beki, Serdar Ortaç’ın, “Valla son aldığım krediyi ödeyemedim, koskoca devlet bankası ‘sen Serdar Ortaç’sın, seni mahkemeye verir miyiz evlat’ dedi, borcumu 8 ay erteledi” açıklamasına ait olarak, “Uyaranlara kulak asmayıp, bu iktidarı 18 yıldır sırtında taşıyan köylümüze sormak lazım demek ki, çobanla Serdar Ortaç bir mi?” açıklamasını hatırlatarak, “Ekonomimiz artık de Serdar Ortaç riski taşıyor” yorumunu yaptı.
Beki bugünkü yazısında, “IMF, buna ‘bankaların problemli alacakları’ diyor. Yani kamu bankaları eliyle bol keseden pompalanan cazip lakin vadesi gelince ödenemeyen krediler. İktisat üzerinde yüke dönüşecekleri söyleniyor. Tanınan örneği Serdar Ortaç. Vadesi geldiği halde ödeyemedi. Kredi borcunun, bir kamu bankası tarafından ‘Sen Serdar Ortaç’sın evlat, seni mahkemeye verecek değiliz’ babacanlığıyla nasıl ertelendiğini ağzıyla anlatmıştı. IMF’den anladığım kadarıyla bu cins kayırmacılıklar ve vatandaşın yokluktan geri ödeyemeyeceği potansiyel batık krediler riskiyle karşı karşıyayız” değerlendirmesini yaptı.
Beki, “Geri ödeme günü kâbusu’ diyelim… Yapısal ıslahatların hızla hayata geçirilmesi ve Merkez Bankası bağımsızlığının güçlendirilmesi muhtaçlığını da ekleyin. ‘Millete hesabını biz veriyoruz, bürokratik oligarşi değil’ popülizmiyle bağımsızlığı fiilen ortadan kaldırılmıştı. Yatırım yapılabilir bir itimat ortamı oluşturmak için, artık tekrar dünyaya Merkez Bankamızın ne kadar bağımsız olduğunu kanıtlamamız gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, yüksek faizlerin sorumluluğunu siyaseten üstlenmek istemiyor. Halbuki baştan Merkez Bankasının bağımsızlığını maksat almasaydı, bugün yüksek faizin sorumluluğunu yükleyecek bir günah keçisi aramak zorunda kalmayacaktı iktidar. Cumhurbaşkanı, ‘ben yüksek faizle çaba ediyorum, arkadaşlarım kızsa da bu çabam devam edecek’ dediğinde tebessümle karşılanması ondan. İnandırıcı gelmiyor. Yanlışta ısrar, iktisada de iktidara da yaramadı” sözünü kullandı.